Yazar – Peter Nurse
Investing.com – Global arz dar olmaya devam etse de taleple ilgili tekrar ortaya çıkan kaygılar nedeniyle altı ayın en düşük düzeyine inen petrol fiyatları, düşmeye devam etti.
Ham petrol %0,1 düşüşle 90,61 dolara inerken Brent %0,5 azalarak 96,33 dolardan süreç gördü.
ABD benzin RBOB vadeli işlemleri %1,8 düşerek 2,8594 dolara geriledi.
Enerji Bilgilendirme Dairesinin, geçen hafta ham petrol stoklarında 4,5 milyon varil artış olduğunu gösteren raporunun akabinde her iki petrol göstergesi de Çarşamba günü %4 civarı düşüşle Şubat ayından beri gördükleri en düşük düzeye indi.
Özellikle yaz sürüş döneminde stoklarda artış olması, yüksek petrol fiyatlarının ülkedeki talebi düşürdüğü tarafında kaygılara yol açtı.
Küresel taleple ilgili kaygıları artıran başka gelişme, İngiltere Merkez Bankasının (BoE) enflasyonu denetim altına almak için faizlerde 50 baz puanlık artış yapması oldu.
BoE ayrıyeten İngiltere iktisadının, 2022’nin son çeyreğinde resesyona gireceğini öngördü. Avrupa kıtasındaki birden fazla iktisat bundan nasibini alacak üzere görünüyor.
Bu görüntüye karşı Suudi Arabistan, Asyalı alıcılar için Eylül ham petrol fiyatlarını rekor düzeylere çıkararak o bölgeden gelen talebin hâlâ güçlü olduğunu gösterdi.
Arz cephesinde ise OPEC+, üretimde günlük 100.000 varil artış kararı aldı.
Transversal Consulting Lideri Ellen Wald, “Ancak piyasanın bu ölçüde petrol görmesi mümkün değil zira birden fazla üretici üretimini artıramıyor. Günlük 100 milyon varil civarında olan global petrol arzıyla kıyaslandığında bu artış o kadar değersiz ki aslında hiçbir şey.”dedi.
“OPEC+ aslında global resesyonun talebi azaltıp petrol fiyatlarını düşürüp düşürmeyeceğini ya da batılı ülkelerin Rus petrolüne yaptırım uygulayıp uygulamayacağını görmek için temkinli davranıyor.”
“Bu faktörlerin piyasayı nasıl etkileyeceğine dair daha yeterli bir fikir sahibi olana kadar OPEC+’nın daha uzun vadeli yeni bir üretim muahedesi yapmaya çalışması pek mümkün değil.”
Reuters raporuna nazaran Suudi Arabistan ve BAE, bu kış dünya önemli bir arz krizi unsur karşı karşıya kaldığı takdirde petrol üretiminde “önemli bir artış” yapmaya hazır fakat bu iki büyük iktisadın bile sahip olduğu yedek kapasitenin boyutu hakkında kuşkular olmalı.